Tether, 8 milyar dolarlık altın rezervini İsviçre’deki özel bir kasada sakladığını açıkladı. Bloomberg’e konuşan CEO Paolo Ardoino, bu hamlenin hem saklama maliyetlerini azaltmak hem de itibari para birimlerine olan bağımlılığı dengelemek amacıyla yapıldığını belirtti.
Tether’in Mart 2025 tarihli beyanına göre toplam 112 milyar dolarlık rezerv portföyünün yalnızca %5’i değerli metallerden oluşuyor. Ancak bu %5’lik pay, şirketin doğrudan sahibi olduğu yaklaşık 80 ton altını kapsıyor. Ardoino, kasanın konumunu güvenlik gerekçesiyle açıklamaktan kaçınırken “Dünyanın en güvenli kasasına sahibiz” ifadesini kullandı.
Altın, fiat sistemine karşı koruma aracı olarak görülüyor
Ardoino, altının “herhangi bir ulusal para biriminden daha güvenli” olduğunu belirtiyor. ABD’nin büyüyen borç sorunu gibi küresel ekonomik endişeler karşısında yatırımcıların altın gibi alternatiflere yönelebileceğini öngörüyor.
JP Morgan’ın son raporuna göre, altın fiyatlarındaki yükseliş merkez bankalarının alımları ve yatırımcıların altın ETF’lerine olan ilgisinin yeniden canlanmasından kaynaklanıyor. Ardoino, “BRICS ülkelerindeki her bir merkez bankası şu anda altın alıyor.” diyerek bu trendin altını çizdi.
Tether’in bu stratejisi yalnızca portföy çeşitliliği değil aynı zamanda operasyonel maliyet avantajı da sunuyor. Tether Gold isimli altın destekli tokenı halihazırda piyasada olan şirket, bu tokenın dolaşımdaki arzının 100 milyar dolara ulaşması durumunda %0,5 gibi bir saklama komisyonu ödemek zorunda kalacağını hatırlatıyor.
Ardoino, “Kendi kasanıza sahip olursanız ve hacim büyürse saklama çok daha ucuza gelir.” diyerek bu yaklaşımın uzun vadeli maliyetleri düşürme hedefi taşıdığını belirtti.
USDT piyasasının büyüklüğü dikkat çekiyor
USDT’nin piyasa değeri geçtiğimiz ay 159 milyar dolara ulaştı ve bu rakamla 255 milyar dolarlık tüm stablecoin ekosisteminin %62’sinden fazlasını temsil ediyor. Tether’in altın pozisyonunun büyüklüğü, UBS Group’un toplam değerli metal ve emtia varlıklarına denk geliyor.