Robinhood’un Ethereum tabanlı yeni zincirinde tokenize edilmiş hisse senetlerini işlemeye hazırlanması, geleneksel borsalar için büyük bir meydan okuma olabilir. Galaxy Digital’ın değerlendirmesine göre bu girişim, New York Borsası (NYSE) ve benzeri büyük finansal platformların işlem hacmi ile veri satışından elde ettiği temel gelir kaynaklarını tehdit ediyor.
Tokenize hisseler, geleneksel hacmi zincire taşıyor
Bu hafta Paris’te düzenlenen EthCC konferansında konuşan Robinhood CEO’su Vlad Tenev, “Robinhood Chain” adını verdikleri yeni blok zincir projelerini duyurdu. Arbitrum Orbit altyapısında çalışan ve Ethereum ile uyumlu olan bu Katman-2 zincir, kullanıcıların hisse senedi türevlerini tokenize şekilde doğrudan zincir üzerinde alıp satabilmesini hedefliyor. Böylece işlem saatleri dışında da varlık alım satımı mümkün olacak.
Yeni platform, geleneksel broker’lar tarafından saklanan gerçek hisselere karşılık gelen token “wrapper”ları kullanarak, kullanıcıların bu türevleri kendi cüzdanlarında tutmasına veya merkeziyetsiz uygulamalarla etkileşime geçmesine olanak tanıyacak. Başlangıçta 5/24 işlem desteği sunacak olan Robinhood, uzun vadede tam zamanlı yani 7/24 işlem yapılabilen bir modele geçmeyi planlıyor.
Galaxy Digital: “Likidite merkezi değişebilir”
Galaxy Digital’ın cuma günü yayımladığı rapora göre, Robinhood’un tokenize stratejisi, varlıkları geleneksel piyasa kanallarından çıkararak zincire taşımakla kalmıyor aynı zamanda büyük geleneksel borsaların likidite ve işlem yoğunluğu avantajını da zayıflatıyor.
Raporda şu ifadeye yer verildi:
“Bu adım, geleneksel finans borsalarının rekabet avantajını sağlayan yoğun likidite ve işlem trafiğine doğrudan bir meydan okumadır.”
Robinhood Chain’in yapısı, Coinbase’in Base ağına benzetiliyor. Bu model, platformun kendi sequencer’ını (işlem sıralayıcı) kontrol etmesine ve tüm işlem ücretlerinden gelir elde etmesine olanak tanıyor. Galaxy, Base platformunun günlük 150 bin doların üzerinde sequencer geliri ürettiğini belirtiyor. Robinhood’un da bu sistemle zincir üzerindeki her işlemden gelir elde etmeyi hedeflediği ifade ediliyor.
Tokenizasyon yalnızca işlem saatleriyle sınırlı değil
Rapora göre, tokenizasyonun sağladığı faydalar yalnızca 7/24 işlem imkanı ile sınırlı kalmıyor. Programlanabilirlik sayesinde tokenize hisseler, merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinde teminat olarak kullanılabilir, temettüler otomatikleştirilebilir veya yeni finansal ürünlere entegre edilebilir. Bu özellikler, geleneksel hisse senedi ürünlerinin ötesine geçiyor.
Galaxy’nin değerlendirmesine göre mevcut borsalar bu programlanabilirliği sağlayamadığı sürece, yatırımcıların blok zincir tabanlı alternatiflere yönelmesi kaçınılmaz olabilir:
“Aksi halde, geleneksel borsalar yalnızca işlevselliği düşük bir versiyonun saklayıcısı hâline gelir.”
Düzenleyici belirsizlikler ve riskler devam ediyor
Ancak bu yeni modelin potansiyel riskleri de bulunuyor. 24 saat işlem yapma olanağı, özellikle bireysel yatırımcılar açısından volatilite riskini artırabilir. Ani fiyat değişimleri, piyasa dışı saatlerde daha keskin etkiler yaratabilir.
Ayrıca, düzenleyici cephede de hala netlik sağlanmış değil. Şu an için tokenize hisse ürünleri yalnızca Avrupa Birliği kullanıcılarına sunuluyor. SEC ise henüz bu modelle ilgili resmî bir açıklamada bulunmadı.
Amerikan Sermaye Piyasaları Derneği (SIFMA), SEC’e çağrıda bulunarak tokenize hisse senetlerinin mevcut Regülasyon NMS çerçevesi dışında işlem görmesine izin verilmemesi gerektiğini savunuyor.