Türkiye merkezli mikro mobilite şirketi Martı, önemli bir finansal adım atarak nakit rezervlerinin %20’sini Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) ve Solana (SOL) gibi dijital varlıklara yatırma kararı aldı. Şirketin bu stratejik tercihi Türkiye'deki kripto topluluğunda olumlu yankı uyandırırken, geleneksel işletmelerin dijital varlıklara olan ilgisinin de giderek arttığını bir kez daha gözler önüne serdi. Martı'nın bu kararı, aynı zamanda kriptoyu uzun vadeli bir değer saklama aracı olarak gördüğünü de ortaya koyuyor.

Yatırım stratejisinde kripto dönemi
Martı'nın yaptığı açıklamaya göre dijital varlıklar artık şirketin finansal portföyünde belirgin bir yer edinecek. Şirketin, piyasanın en büyük ve en güvenilir kripto paraları olarak kabul edilen BTC, ETH ve SOL'a yönelmesi, geleneksel yatırımların ötesine geçerek yenilikçi bir anlayışı benimsediğini gösteriyor.
ABD borsalarındaki eğilimin Türkiye’ye yansıması
Martı'nın kripto yatırımı kararı, son dönemde özellikle ABD borsalarında işlem gören şirketlerin benzer hamleleriyle paralellik gösteriyor. Tesla, MicroStrategy ve Block gibi dev şirketler, bilançolarında Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıklara yer vererek finansal çeşitliliği artırmayı amaçlamıştı. Martı’nın bu yönde attığı adım, Türkiye’deki şirketlerin de küresel trendlere uyum sağlamaya başladığının göstergesi olarak yorumlanıyor. Kripto yatırımları, şirketlerin hem enflasyona karşı korunma hem de uzun vadeli değer yaratma stratejilerinde yeni bir araç olarak konumlanıyor.
Finansal dönüşümde yeni bir sayfa
Martı'nın kripto varlıklara yönelmesi, Türkiye'de faaliyet gösteren teknoloji şirketleri açısından örnek teşkil edebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu yatırım modeli yalnızca kripto paralara olan güveni artırmakla kalmıyor, aynı zamanda şirketlerin bilançolarında dijital varlıkların kurumsal düzeyde nasıl yer alabileceğini gösteriyor.