Wall Street’in devleri Goldman Sachs ile BNY Mellon, kurumsal yatırımcılara tokenize para piyasası fonları sunmaya hazırlanıyor. Bu yenilik, gerçek zamanlı mutabakat, 7/24 piyasa erişimi ve blok zincir tabanlı mülkiyet takibine olanak sağlıyor. Goldman Sachs’e ait özel bir blok zincir sistemi üzerinden gerçekleştirilecek bu uygulama ile BNY Mellon müşterileri, fon sahipliği bilgilerine anlık olarak erişebilecek.
Başta BlackRock, Fidelity Investments ve Federated Hermes olmak üzere büyük varlık yöneticilerinin de destek verdiği bu projede, Goldman ve BNY Mellon’un kendi varlık yönetimi kolları da aktif rol alıyor. BNY Mellon Global Likidite, Finansman ve Teminat bölümünün başındaki Laide Majiyagbe, dijitalleşen finansal sistemde bu adımın “ölçeklenebilir ve güvenli çözümlerle finansın geleceğini şekillendireceğini” söyledi.
Token piyasası fonlarında hükümlülük düzenlemeleri
Bu gelişme, ABD Temsilciler Meclisi tarafından geçen hafta onaylanan ve faiz getiren stablecoinleri yasaklayan GENIUS Act’in hemen ardından geldi. Bu düzenleme, tokenize para piyasası fonlarını daha cazip hale getiriyor çünkü blok zinciri teknolojisi kullanılarak sunulan bu fonlar getiri sağlayabiliyor, dolayısıyla hedge fonlar, emeklilik fonları ve şirketler için düşük dalgalanmalı nakit yönetim aracı olarak öne çıkıyor.
Moody’s’in geçtiğimiz ay açıkladığı rapora göre 2021 yılından bu yana 5,7 milyar dolarlık tokenize kısa vadeli fon yaratıldı. Bu fonlar, genellikle ABD tahvilleri veya diğer düşük riskli enstrümanlarla destekleniyor ve blok zincir sayesinde fraksiyonel paylar sunarak gerçek zamanlı yerleşim olanağı sağlıyor.
Blok zincir ile sermaye piyasalarında yeni yarış
Bu gelişmenin yanı sıra Robinhood CEO’su Vlad Tenev’in açıklamasına göre ekim ayında devreye girmesi planlanan “Robinhood Chain” adlı Ethereum uyumlu layer-2 ağı, halka açık borsaların işlem saatleri dışına çıkmayı hedefliyor. Galaxy Digital ise 4 Temmuz’da yayımladığı raporda, Robinhood’un tokenizasyon hamlesinin varlıkları geleneksel piyasa kanallarının dışına çekerek NYSE gibi büyük merkezlerin likidite avantajlarını zayıflatacağını belirtti.
Bu atılımlar, hem büyük finans kuruluşlarının hem de yeni nesil fintech oyuncularının blok zincir teknolojisini benimseyerek sermaye piyasalarında dijital dönüşüm hızını artırdığını gösteriyor.