Bitcoin, 2025 yılının ilk yarısında üçüncü kez rekor tazeledi ve 111 bin doları gördü. Bu yalnızca yeni bir zirve değil aynı zamanda piyasanın yeniden “fiyat keşfi” dönemine girdiğinin açık bir işareti. Ancak bu seviyeler yalnızca yükselişi değil, aynı zamanda yatırımcı psikolojisinin dönüşümünü, kâr realizasyonlarını ve piyasadaki kaldıraç kullanımının da yükselişini yansıtıyor. Glassnode’un son analizinde tüm bu dinamikler çarpıcı verilerle ortaya konuluyor.
Yeni zirve, düzeltme ve dengelenme
Bitcoin, 111 bin doları görerek bu döngüdeki üçüncü büyük zirvesini kaydetti. Ancak bu rekorun ardından kısa süreli bir kâr satışı yaşandı ve fiyat 107 bin dolara kadar geriledi. Ardından gelen toparlanmayla hafta boyunca 105 bin – 110 bin dolar arasında dengelenme sağlandı.
Zorlu makroekonomik ortam ve jeopolitik belirsizliklere rağmen Bitcoin’in bu güçlü duruşu, piyasanın temel dinamiklerine olan güvenin göstergesi. Bu performans özellikle önceki döngülerle karşılaştırıldığında oldukça dikkat çekici.
Döngüsel karşılaştırmalar ve yatırımcı davranışı
Glassnode verileri, Bitcoin’in mevcut ekonomik belirsizlik ortamında çoğu varlık sınıfından daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu dirençli yükseliş, tarihsel döngülerle karşılaştırıldığında da dikkat çekici. 2022 halving döngüsü sonrası Bitcoin’in fiyatı %656 oranında artmış durumda. Bu oran, önceki döngülerdeki %1076 (2015-2018) ve %1007’lik (2018-2022) artışlara kıyasla daha düşük görünse de piyasanın çok daha büyük bir değerlemeye ulaştığı göz önüne alındığında güçlü bir talep sürdürülebilirliğine işaret ediyor.
Bitcoin’in yeni zirvelere ulaşmasıyla yatırımcılar arasında alım eğilimi de artıyor. Mart 2024’te fiyat 70 bin dolara, Kasım 2024’te ise 107 bin dolara çıktığında yatırımcıların hızla Bitcoin biriktirmeye başladığı gözlemlenmişti. Aynı durum şimdi, 111 bin dolarlık yeni zirvede de tekrar ediyor. Glassnode’un Accumulation Trend Score adı verilen göstergesi bu dönemlerde 1.0 seviyesine yaklaşıyor. Bu da yatırımcıların fiyat rekorları kırıldığında piyasaya yoğun şekilde giriş yaptığını gösteriyor.
Kâr artıyor, satış baskısı sinyalleri yükseliyor
Glassnode’un “Relative Unrealized Profit” metriği, piyasanın kârlı pozisyonlarının eşi görülmemiş seviyelere ulaştığını gösteriyor. Bu metrik, yatırımcıların ellerinde tuttukları kağıt üzerindeki kârı ölçüyor ve şu anda tarihsel olarak genellikle “coşku” dönemi olarak nitelendirilen +2σ bandını aşmış durumda. Bu seviyelerin, genellikle kısa süreli yüksek volatilite ve yoğun satış dalgalarıyla sonuçlandığı belirtiliyor.
Bitcoin’in son zirvesinde yatırımcıların kâr amaçlı satış yaptığı, “Volatility-Adjusted Net Realized Profit/Loss” verileriyle de doğrulanıyor. Bu metrik, Bitcoin’in büyüyen piyasa değeri ve azalan oynaklığı dikkate alınarak, zincir üzerindeki kâr ve zararları ölçüyor. Verilere göre yatırımcıların kâr satışları, bugüne kadarki işlem günlerinin yalnızca %14,4’ünde bu kadar yüksek seviyeye ulaşmış. Bu da birçok yatırımcının, fiyatlar yükselince ellerindeki Bitcoin’leri satarak kazanç elde ettiğini gösteriyor.
Zincir üstü veriler kâr realizasyonunu destekliyor
Glassnode’un SOPR metriği ise yatırımcıların zincir üzerindeki coin işlemlerinde ne kadar kâr ya da zarar ettiklerini ölçüyor. Son zirveyle birlikte yatırımcıların sattıkları coinlerden ortalama %16 oranında kâr elde ettiği görülüyor. Bu oran, Bitcoin’in tarihindeki işlem günlerinin yalnızca %8’inde görülebilecek kadar yüksek bir seviyede. Bu da yatırımcıların henüz fiyat zirve yapmamışken bile yoğun şekilde kâr satışı yaptığını ortaya koyuyor.
Borsa faaliyetleri artıyor
Merkezi borsalara yönelik hareketlilik, yatırımcıların kâr alma eğilimini destekler nitelikte. Günlük ortalama 4 ila 8 milyar dolarlık giriş ve çıkış gerçekleşirken, Bitcoin transferlerinin üçte biri doğrudan borsalarla ilişkili adreslere yöneliyor.
Glassnode verilerine göre borsalara transfer edilen coinlerin ortalama kârı 9.300 dolar civarındayken, zararına satılan coinlerde bu tutar yalnızca 780 dolarda kalıyor. Bu belirgin fark, son dönemde satış yapan yatırımcıların çoğunun yüksek kârlarla işlem yaptığını ve piyasanın güçlü bir realizasyon sürecine girdiğini gösteriyor. Bitcoin ağındaki işlemlerin yaklaşık %33’ü ise borsalarla etkileşimde.
Türev piyasalarında kaldıraç büyüyor
Yükselen fiyatlarla birlikte türev piyasalardaki kaldıraçlı pozisyonlarda da hızlı bir artış yaşanıyor. Glassnode verilerine göre vadeli işlem sözleşmelerinde açık pozisyon miktarı nisan ayında görülen 74 bin dolarlık lokal dipten bu yana %51 artarak 55.6 milyar dolara ulaştı.
Aynı dönemde opsiyon piyasasında açık pozisyon miktarı ise 46.2 milyar dolara çıkarak yeni bir zirve yaptı. Bu, türev yatırımcılarının giderek daha karmaşık stratejiler kullandığını ve risklerini aktif biçimde yönettiklerini gösteriyor.
ETF girişleri güçlü seyrini sürdürüyor
Glassnode verilerine göre spot Bitcoin ETF’lerine olan ilgi de sürüyor. Nisan sonundan bu yana ETF’lere günde 300 milyon doların üzerinde net giriş kaydedildi. Bu güçlü talep, hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e olan güvenini yansıtırken, fiyatın yeni zirvelere ulaşmasında da önemli bir destek oluşturdu.
Sonuç: Eşi benzeri görülmemiş bir döngü
Fiyat keşfi sürecinde piyasadaki teknik ve zincir üstü göstergeler, rallinin gücüne dair ipuçları veriyor. Bitcoin’in kısa ve uzun vadeli ortalamaları (111DMA: 91.8 bin dolar, 200DMA: 94.3 bin dolar) ile kısa vadeli yatırımcı maliyeti (STH-CB: 95.9 bin dolar) fiyatın oldukça gerisinde kalmış durumda. Bu yakınsama, mevcut fiyatın bu seviyeleri güçlü bir destek olarak kullanabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, “Realized Price” ve “Short-Term Holder Cost-Basis” üzerindeki standart sapma bantları da izleniyor. Fiyat şu an 100.2 bin dolar ile 119.4 bin dolar arasındaki bölgede seyrediyor. Bu, piyasada yüksek bir ısınma olduğunu gösterse de hala yukarı yönlü potansiyelin sürdüğüne işaret ediyor.
Glassnode verileri bize Bitcoin’in sadece teknik olarak değil zincir üstü davranışlar açısından da güçlü bir ralli içinde olduğunu gösteriyor. Ancak birikmiş kâr düzeyinin giderek artması, fiyat keşfi döneminde olası düzeltme risklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.