ABD’de geçtiğimiz günlerde kabul edilen ve stablecoin piyasasında önemli bir dönüm noktası olarak görülen GENIUS Act, içerdiği kritik bir maddeyle sektörde tartışmalara yol açtı. Yasa dijital dolarların daha geniş kitleler tarafından benimsenmesini desteklerken, stablecoin ihraççılarının getiri (yield) sunmasını açıkça yasaklıyor. Bu durum hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların dijital varlıklarından faiz kazanma imkânını ortadan kaldırarak stablecoinleri, getiri sağlayan geleneksel finansal ürünlere kıyasla daha az cazip hale getirebilir.
Geleneksel finansın tokenizasyonu güç kazanıyor
Wanchain CEO’su Temujin Louie, bu düzenlemenin sektör için tam anlamıyla bir zafer olmadığını belirtiyor. Louie, stablecoinlerde getiri sunulmasının yasaklanmasının, geleneksel para piyasası fonlarının (MMF) avantajını koruduğunu savunuyor. JPMorgan stratejisti Teresa Ho da tokenlaştırılmış MMF’lerin teminat olarak kullanılma gibi yeni kullanım alanları sunduğunu belirtti. EY’nin global blok zincir lideri Paul Brody ise tokenlaştırılmış MMF’lerin ve mevduatların zincir üstünde (onchain) önemli fırsatlar yaratabileceğini dile getirerek, özellikle stablecoinlerde getiri olmamasının bu farkı daha da büyütebileceğini ifade etti.
Stablecoinlerin DeFi avantajı devam ediyor
Paul Brody'ye göre para piyasası fonları, kullanıcı gözünde stablecoinlere benzer şekilde çalışabilir. Ayrıca en büyük fark olan getiri avantajı onları öne çıkarıyor. Buna karşılık stablecoinler, taşıyıcı varlık (bearer asset) olarak kabul edildikleri için merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamalarına doğrudan entegre edilebiliyorlar. Tokenlaştırılmış MMF’lerin erişim ve transfer üzerinde birçok kısıtlama içermesi durumunda, sundukları getiri bile kullanıcılar için operasyonel karmaşıklıkları dengeleyemeyebilir. Bu da stablecoinlerin kullanım kolaylığı açısından hâlâ önde olduğunu gösteriyor.
Bankacılık lobisinin etkisi ve ABD’deki durum
Getiri yasağının sürpriz olmaması da dikkat çekiyor. NYU profesörü ve blok zincir danışmanı Austin Campbell, bankacılık sektörünün getiri sunan stablecoinleri engellemek için aktif olarak lobi yaptığını aktardı. Campbell’a göre bankalar, yıllarca düşük faizli mevduat ürünleriyle faaliyet gösterdikleri için stablecoin ihraççılarının doğrudan yatırımcılara getiri sunmasının rekabeti bozmasından endişe ediyordu.
Öte yandan ABD'de getiri sunan dijital varlıklar da bulunuyor. Şubat ayında Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Figure Markets tarafından çıkarılan ve %3.85 getiri sunan ilk getirili stablecoin menkul kıymetini (YLDS) onayladı. Bu durum, getirili stablecoinlerin yalnızca menkul kıymet regülasyonları kapsamında varlık gösterebileceğini ortaya koyuyor.