Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği dışından ihraç edilen stablecoinlerin oluşturabileceği risklere dikkat çekti. ABD’de Temmuz ayında kabul edilen GENIUS Act ile stablecoinlere yönelik yasal çerçevenin şekillenmeye başlaması Avrupa’da da yankı buldu. Lagarde, ECB’nin yıllık Avrupa Sistemik Risk Kurulu konferansında yaptığı konuşmada, MiCA (Markets in Crypto-Assets) düzenlemesinin kapsamadığı durumlarda politika yapıcıların harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
MiCA çerçevesi ve AB dışı ihraççılar
Lagarde, MiCA kapsamında olmayan veya AB dışı kuruluşlarla ortak şekilde ihraç edilen stablecoinlerin AB içinde faaliyet göstermesine izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Bu durumun ancak “sağlam denklik rejimleri” oluşturulması halinde mümkün olabileceğini belirten Lagarde, yatırımcıların her zaman stablecoin varlıklarını nominal değer üzerinden iade edebilmesi gerektiğini ve ihraççıların varlıklarını tamamen desteklemek zorunda olduklarını ifade etti. Ayrıca, panik anında yatırımcıların en güçlü yasal güvenceye sahip bölgelere yöneldiğini ve bunun da AB içinde rezerv baskısı yaratabileceğini söyledi.
ABD ve Çin rekabeti ile dijital euro baskısı
Stablecoin tartışmaları, AB’nin yıllardır gündeminde olan dijital euro çalışmalarını da etkiliyor. ABD Kongresi’nin Temmuz ayında kabul ettiği stablecoin yasası, özellikle dolar bazlı coin ihraççılarını güçlendiriyor. ECB Yönetim Kurulu üyesi Piero Cipollone, Nisan ayında yaptığı açıklamada ABD’nin politikalarının sadece ücret ve veri kaybına yol açmakla kalmayacağını, aynı zamanda euro mevduatlarının ABD’ye kaymasına ve doların sınır ötesi ödemelerde daha da güçlenmesine neden olabileceğini dile getirmişti.
Çin’den yuan destekli stablecoin ihtimali
ABD ve AB’de düzenleme çabaları hızlanırken, Çin’in de yuana endeksli bir stablecoin üzerinde çalışabileceği konuşuluyor. Ağustos ayında ortaya çıkan iddialar, dijital yuan projesindeki yavaş ilerleme sonrası Çin’in devlet destekli bir stablecoin seçeneğini gündeme alabileceğini gösteriyor. Henüz resmi bir doğrulama yapılmasa da Pekin’in ABD’nin dolar merkezli hamlelerine yanıt verebileceği değerlendiriliyor.