Çin Merkez Bankası (PBOC), kıymetli metaller ve değerli taşlar sektöründe kara para aklama ve terörizmin finansmanı gibi yasa dışı faaliyetlerin önüne geçmek amacıyla yeni bir düzenlemeyi hayata geçiriyor. 1 Ağustos 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan bu düzenleme, yüksek tutarlı nakit işlemler için sıkı denetim ve raporlama zorunluluğu getirerek sektör genelinde daha şeffaf ve kontrollü bir finansal yapı oluşturmayı hedefliyor.
Yüksek tutarlı işlemler mercek altında
Yeni düzenlemeye göre altın, gümüş, platin gibi kıymetli metaller ve değerli taşlar (elmas, jadeit, safir vb. değerli taşların fiziksel varlıkların alım-satımında 100.000 Çin Yuanı (yaklaşık 13.950 ABD doları) veya daha yüksek tutarlarda gerçekleştirilen nakit işlemler, artık kapsamlı müşteri tanıma (KYC) süreçlerine tabi olacak. İşletmeler, bu sınırı aşan işlemlerde müşterinin kimliğini doğrulamakla kalmayacak, aynı zamanda işlemin gerekçesini, fonun kaynağını ve alıcının risk profilini de kayıt altına almak zorunda kalacak. Böylece yalnızca işlemin miktarı değil, işlemin arkasındaki yapısal ilişki de denetime açık hale getirilecek.
Beş gün içinde bildirim zorunluluğu
Düzenleme yalnızca müşteri tanımayı değil, ayrıca zamanında bildirim yapılmasını da zorunlu kılıyor. İşletmeler, yüksek tutarlı her işlem için en geç beş iş günü içinde Çin Kara Para Aklama İzleme ve Analiz Merkezi’ne (China AML Monitoring and Analysis Center) bildirimde bulunmakla yükümlü olacak.
Bu uygulama, nakit işlemlerin izlenebilirliğini artırmayı ve sistematik denetim mekanizmalarının etkinliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu sayede yasa dışı yollarla elde edilen fonların değerli taş ve metal piyasası aracılığıyla aklanması zorlaştırılacak.
Piyasada etkileri hissedilecek
Yeni uygulamanın özellikle Hong Kong, Shenzhen, Guangzhou gibi değerli maden ve taş ticaretinin yoğun olduğu bölgelerde önemli etkiler yaratması bekleniyor. Sektör profesyonelleri, raporlama yükümlülüklerinin hem idari hem de operasyonel maliyetleri artırabileceğini, ancak uzun vadede daha güvenli ve itibarlı bir piyasa oluşturulmasına katkı sağlayacağını belirtiyor.
Bu adım ayrıca Çin’in finansal regülasyonlarını yalnızca bankacılık ve dijital varlıklarla sınırlı tutmadığını; fiziksel varlıklarla yapılan işlemleri de küresel kara para aklama karşıtı standartlarla uyumlu hale getirmeye çalıştığını gösteriyor.
Küresel eğilimlerle uyumlu bir adım
Çin’in bu düzenlemesi, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gibi uluslararası kuruluşların önerdiği kara para aklamayla mücadele standartlarına da paralel nitelik taşıyor. Giderek artan sınır ötesi finansal suçlarla mücadele etmek isteyen ülkeler, kıymetli metaller gibi kolay taşınabilir ve zor izlenebilir varlıkların ticaretini daha sıkı kurallara tabi tutuyor. Çin’in attığı bu adım da bu küresel eğilimin bölgesel bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Denetimli ve şeffaf bir sektör hedefi
Çin Merkez Bankası’nın kıymetli metaller ve değerli taşlarla ilgili yeni düzenlemesi, finansal suçlarla mücadelede önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Nakit temelli işlemler üzerinden gerçekleşebilecek yasa dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi hedeflenirken aynı zamanda sektörün daha kurumsal, denetlenebilir ve uluslararası normlara uygun bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.
Önümüzdeki dönemde, benzer adımların diğer büyük ekonomilerde de artması ve finansal sistemin daha kapsayıcı denetim mekanizmalarıyla şekillenmesi bekleniyor.