Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, stablecoin sektöründeki büyümeyi etkileyici olarak nitelendirdi ve pazarın önümüzdeki birkaç yıl içinde 2 trilyon dolara ulaşabileceğini söyledi. CNBC’ye konuşan Garlinghouse, stablecoin piyasasının bugün 250 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğunu ancak birçok uzmana göre bu rakamın kısa sürede 1 ila 2 trilyon dolara çıkabileceğini belirtti.
Garlinghouse, Ripple’ın bu pazara geç girmesinin nedenlerinden birinin stablecoinleri zaten kurumsal müşterileri için ödeme akışlarında kullanıyor olması olduğunu söyledi. Ancak artık Ripple’ın kurumsal geçmişi ve regülasyonlara uyum konusundaki güçlü duruşu sayesinde bu alanda daha aktif bir rol üstlenebileceğini vurguladı. Aralık 2024’te piyasaya sürülen RLUSD, yalnızca yedi ayda 500 milyon dolarlık piyasa değerine ulaştı.
Garlinghouse’un açıklamaları, Ripple’ın stablecoini RLUSD’nin saklama hizmeti için BNY Mellon ile iş birliği yaptığını duyurmasıyla aynı gün geldi.
Bankacılık lisansı ve yeni hedefler
Ripple, yalnızca stablecoin piyasasında değil aynı zamanda finansal sistemle daha derin bir entegrasyon hedefliyor. Bu doğrultuda şirket, ABD Para Birimi Denetleme Ofisi’ne (OCC) bankacılık lisansı başvurusu yaptı. Ayrıca ABD Merkez Bankası nezdinde bir birincil rezerv hesabı talebinde bulunduğunu açıklayan Garlinghouse, Ripple’ın geleneksel finans ile merkeziyetsiz finans arasında bir köprü kurmak istediğini ifade etti.
Sektörde büyüme beklentisi
Apollo Capital’in yatırım sorumlusu Henrik Andersson da stablecoin pazarının önümüzdeki dönemde 1-2 trilyon dolara ulaşabileceği öngörüsüne katıldığını açıkladı. Andersson, fintech şirketlerinden sosyal medya platformlarına, büyük perakendecilerden bankalara kadar birçok aktörün kendi stablecoin projelerini hayata geçirdiğine dikkat çekti.
Tether’ın elde ettiği yüksek kâr marjlarını örnek gösteren Andersson, ABD’de yakın zamanda Senato’dan geçen “GENIUS Act” yasasının da stablecoinlerin yasal ödeme aracı olarak kabul edilmesini sağlayarak bu büyümeyi daha da hızlandırabileceğini söyledi. Yasalaşması beklenen düzenleme sektörün kurumsallaşma sürecinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.