Bitcoin ile yemek satın alma fikrinin kökeni, teknoloji tarihinin en bilinen anekdotlarından birine dayanıyor. 22 Mayıs 2010’da yazılımcı Laszlo Hanyecz, Florida’daki bir pizzacıdan iki pizza almak için tam 10.000 BTC ödedi. O gün için yaklaşık 40 dolar eden bu işlem, bugün milyarlarca dolar değerinde olabilecek bir ödeme anlamına geliyor. Kripto topluluğu, bu günü “Bitcoin Pizza Günü” olarak kutluyor. Bu sembolik olay, Bitcoin’in yalnızca dijital bir varlık değil, gerçek dünya mal ve hizmetleri için de kullanılabileceğini göstermesi bakımından dönüm noktasıydı. Ancak aradan geçen yıllarda, kripto ile yemek alma fikrinin geniş kitlelere ulaşması zaman aldı.
İlk denemeler: KFC’den Burger King’e
2018’den itibaren bazı global markalar cesur denemelere başladı. KFC Kanada, “Bitcoin Bucket” kampanyasıyla sınırlı süreyle tavuk menülerini BTC karşılığında sattı. Burger King, Almanya, Hollanda ve Venezuela gibi pazarlarda kripto ödemeyi test etti. McDonald’s ise İsviçre’nin kripto dostu kenti Lugano’da Bitcoin’i doğrudan kasaya entegre etti. Subway, Bitcoin ile ödeme kabul eden ilk büyük zincirlerden biri olarak anıldı. Bu girişimler medyada geniş yer buldu; ancak çoğu kampanya süreliydi ve sistematik bir stratejiye dönüşmedi. Yine de restoran sektörünün kriptoyla temas ettiği ilk dalga böylece başlamış oldu.
NFT fırtınası restoran kapısından giriyor
2021’de NFT’lerin yükselişi, restoranlar için farklı bir fırsat kapısı açtı. Burger King, “Keep It Real Meals” menülerinin ambalajlarına yerleştirdiği QR kodlarla 6 milyondan fazla NFT dağıttı. Bu NFT’ler, müşterilere çeşitli ödüller kazandırabilecek oyunlaştırılmış bir sadakat deneyimi sunuyordu. McDonald’s ise efsanevi McRib sandviçinin 40. yılına özel, sınırlı sayıda dijital koleksiyon çıkardı. Bu hamleler, kripto dünyasının pazarlama tarafında ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi. Ancak doğrudan satış ya da uzun vadeli müşteri bağlılığı üzerindeki etkileri sınırlı kaldı.
Temalı restoranların yükselişi
NFT kültürü, bazı girişimciler için restoran konseptine dönüştü. Bored & Hungry, Bored Ape Yacht Club NFT koleksiyonunun görsellerini dekor ve ambalajlarda kullanarak Long Beach, California’da açıldı. Başlangıçta Ethereum ve ApeCoin ile ödeme kabul eden restoran, kripto piyasasındaki sert düşüş sonrası sadece ABD doları ile çalışmaya başladı. Welly’s ise Shiba Inu topluluğunun maskotunu menüsüne taşıdı, İtalya’da açıldı ve SHIB ile ödeme kabul etti. New York’ta tanıtılan Flyfish Club ise yalnızca Flyfish NFT sahiplerinin üye olabildiği, özel etkinliklere erişim sağlayan bir yemek kulübü olarak duyuruldu. Ancak bu projeler, kripto piyasasındaki dalgalanmalar ve yüksek operasyon maliyetleri nedeniyle ya model değiştirdi ya da faaliyeti durdurdu. Bu da, NFT’nin tek başına sürdürülebilir bir restoran modeli yaratmaya yetmediğini ortaya koydu.
Ödeme tarafında kalıcı adımlar
Kriptoyu restoran dünyasında kalıcı hale getiren gelişmeler, pazarlamadan ziyade ödeme altyapısında yaşandı. Chipotle, 2022’de kripto ödeme ağı Flexa ile ortaklık kurarak ABD genelindeki tüm şubelerinde 98 farklı dijital para ile ödeme kabul etmeye başladı. Flexa, müşteriden aldığı kriptoyu anında ABD dolarına çevirerek restoranı fiyat oynaklığından koruyordu. Böylece hem müşteri hem işletme için pratik bir çözüm sunuldu. Bu hamle, kripto ödemelerin zincir restoran ölçeğinde ilk defa ciddi biçimde uygulanabildiğinin işaretiydi.
Bu alandaki en dikkat çekici gelişme, 16 Mayıs 2025’te geldi. ABD merkezli Steak ’n Shake, ülke genelindeki yüzlerce şubesinde Bitcoin’i Lightning Network üzerinden kabul etmeye başladı. Müşteriler, kasada QR kodu taratarak saniyeler içinde BTC ile ödeme yapabildi. Daha ilk iki haftada işlem ücretleri yaklaşık yüzde 50 azaldı, satışlarda ise yüzde 10,7’lik bir artış yaşandı. Açılış günü, dünya genelindeki tüm Bitcoin işlemlerinin yüzde 0,2’si Steak ’n Shake kasalarından geçti. Şirketin yöneticileri, bunun hem müşteri deneyimini iyileştirdiğini hem de işletme maliyetlerini düşürdüğünü belirtti. Üstelik bu entegrasyon, sadece ABD ile sınırlı kalmayıp Fransa, Monaco ve İspanya’daki şubelere de yayıldı.
Kripto restoran dünyasının yeni tarifi
Bugün geldiğimiz noktada, restoranların kripto ve NFT ile ilişkisi ilk günlerdeki “hype” etkisinden uzaklaşıp daha yarar odaklı bir çerçeveye oturdu. Stablecoinler, fiyat dalgalanmalarını ortadan kaldırarak işletmelere güven veriyor, zincir üstü sadakat programları ise müşterilere marka ekosistemi içinde harcayabilecekleri puanlar kazandırıyor. NFT’ler ise ancak gerçek dünyada somut faydalar (özel erişim, üyelik ayrıcalıkları, etkinlik girişleri) sunduğunda anlamlı hale geliyor.
Bir pizza ile başlayan serüven, artık Chipotle ve Steak ’n Shake gibi zincirlerin iş modeline entegre ettiği, hem müşteriye hem işletmeye kazanç sağlayan bir sistem haline dönüştü. Gelecek, kripto ödemeler ile geleneksel yöntemlerin yan yana var olduğu, NFT’lerin ise işlevselliği kanıtlandıkça değer kazandığı bir restoran dünyasına işaret ediyor.
