ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz politikasına yönelik tartışmalar, Başkan Trump’ın açıklamalarıyla yeniden gündeme taşındı. Trump, FED Başkanı Jerome Powell’ı faiz indirimine gitmemekle eleştirerek, bu durumun ülke ekonomisine yıllık 900 milyar dolara mal olduğunu savundu.
Trump, Truth Social hesabında paylaştığı el yazısı notta, FED’in faiz kararlarının geç kaldığını öne sürerek, faiz oranlarında ciddi bir indirim çağrısı yaptı. Notunda, “Her zamanki gibi çok geç kaldınız. ABD'ye bir servete mal oldunuz ve olmaya devam ediyorsunuz” ifadelerini kullanan Trump, FED’in politika faizini yaklaşık 3 puan düşürmesi gerektiğini söyledi.
Trump’ın bu çıkışı, FED’in temel faiz oranını %4,25–%4,50 aralığından %1,25’e indirmesi yönünde açık bir çağrı olarak değerlendiriliyor. Eski Başkan, geçtiğimiz hafta yaptığı başka bir açıklamada da FED’in faiz indirmesi halinde kamu borcunun faiz yükünde yıllık 900 milyar dolarlık tasarruf sağlanabileceğini iddia etmişti.
Ancak ekonomistler bu rakama temkinli yaklaşıyor. Oxford Economics’ten John Canavan, kısa vadeli faiz indiriminin Hazine’nin borçlanma maliyetlerini düşürebileceğini kabul etmekle birlikte, uzun vadede ortaya çıkabilecek etkilerin daha karmaşık olabileceğini belirtti. Wells Fargo’dan Mike Pugliese ise kısa vadeli bir rahatlama sağlansa da uzun vadeli getiriler üzerindeki olası etkilerin bütçe açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Haziran sonunda Kongre’de konuşan Powell, enflasyonun FED’in %2 hedefine yaklaştığını ancak Trump’ın getirdiği tarifelerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceğini söyledi. Bu nedenle FED’in faiz indirimleri konusunda temkinli davrandığı ifade etti.
Trump, faiz indirimlerinin borçlanma maliyetlerinde ciddi tasarruf yaratabileceğini savunsa da uzmanlara göre FED’in bağımsızlığına gölge düşürecek şekilde alınacak kararlar, yatırımcı güvenini zedeleyebilir. Bu da uzun vadeli faiz oranlarında yükselişe neden olarak hükümetin toplam borçlanma maliyetlerini artırabilir.