Coface tarafından 2025’in ilk çeyreğinde gerçekleştirilen Asya Ödeme Araştırması, Asya-Pasifik bölgesindeki 9 pazarda ve 13 sektörde faaliyet gösteren yaklaşık 2.400 şirketin ödeme davranışlarındaki değişimleri ortaya koydu. Araştırmanın öne çıkan sonuçları, ekonomik belirsizliklerin giderek daha fazla endişe yarattığını ve şirketlerin nakit yönetiminde daha temkinli davrandığını gösteriyor.
Ortalama ödeme vadeleri 2024’te 64 günden 65 güne yükselirken, ortalama ödeme gecikmesi aynı seviyede kalarak 65 gün olarak ölçüldü. Yine de bu tablo, gecikme sorununun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Aşırı uzun ödeme gecikmeleri, yani 180 günü aşan ve yıllık cironun %2’sinden fazlasını oluşturan gecikmeler ciddi bir artışla %23’ten %40’a yükseldi. Özellikle Çin, Hindistan, Tayland ve Malezya’da bu oranlar dikkat çekici seviyelere ulaştı. Coface verilerine göre bu tür gecikmelerin %80’i hiçbir zaman ödenmiyor.
Sektörel bazda en büyük gecikme artışı ağaç ürünleri, tarım-gıda ve otomotiv sektörlerinde yaşandı. Otomotivdeki artışın, yoğun rekabet nedeniyle bayilerin daha esnek kredi vadeleri sunma eğilimine bağlı olduğu belirtiliyor. Tekstil ve kimya gibi sektörlerde de vade uzamaları görüldü. Araştırmaya katılan şirketlerin üçte ikisi, önümüzdeki dönemde daha kısa vadeli ödemelere yöneleceğini belirterek nakit korumanın öncelikli hale geldiğini ifade etti.
Şirketlerin %57’si önümüzdeki altı ayda ödeme davranışlarının kötüleşeceğini düşünüyor. Bu kötümser tabloya gerekçe olarak yavaşlayan talep, yüksek rekabet baskısı ve artan maliyetler gösteriliyor. Ayrıca, araştırmaya katılanların %33’ü, 2025 yılında iş faaliyetlerinin kötüleşeceğini öngörüyor. Bu oran geçtiğimiz yıla göre iki katın üzerinde bir artış anlamına geliyor. Tayvan ve Singapur’daki şirketler ise en karamsar grup olarak öne çıkıyor.
Coface Asya-Pasifik Başekonomisti Bernard Aw, 2025 yılına dair büyüme beklentilerinin %3,8 olarak revize edildiğini belirterek, bölgedeki şirketlerin artan finansal baskılarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Artan tarifeler ve değişken ticaret politikalarının ekonomik güveni zedelediğini vurgulayan Aw, şirketlerin maliyet kontrolüne ve kredi risk yönetimine daha fazla odaklanmak zorunda kalacağını söyledi.