Dijital varlıkların nasıl vergilendirileceği dünya genelinde olduğu gibi Avustralya’da da uzun süredir tartışılıyor. Ülkede kripto paralar, 2014’ten bu yana resmi olarak “para” değil, “mülk” olarak değerlendiriliyor. Bu yaklaşım Bitcoin ya da diğer kripto paralarla yapılan işlemlerin sermaye kazancı vergisine (CGT) tabi tutulması anlamına geliyor. Yani bir kripto parayı satmak, takas etmek, hediye etmek ya da alışverişte kullanmak, teknik olarak vergiye tabi bir işlem sayılıyor.
Ancak Mayıs ayında alınan bir mahkeme kararı bu çerçevenin değişebileceğine dair ciddi sinyaller verdi. Victoria eyaletinde görülen bir davada yargıç Bitcoin’in “Avustralya parası” olarak tanımlanabileceğini ifade etti. Bu yorum, Avustralya Vergi Dairesi’nin (ATO) yıllardır sürdürdüğü “Bitcoin mülktür” yaklaşımına karşı önemli bir hukuki çıkış olarak değerlendiriliyor.
Henüz temyiz süreci tamamlanmamış olsa da bu kararın geçerli hale gelmesi durumunda Bitcoin işlemlerinden elde edilen kazançların sermaye vergisine tabi tutulmaması gibi büyük bir değişiklik söz konusu olabilir. Uzmanlar, eğer bu yeni yaklaşım benimsenecek olursa, daha önce CGT ödemiş olan kullanıcıların vergi iadesi alabileceğini dahi öne sürüyor.
Kripto benimsemesinde Avustralya neden öne çıkıyor?
2025 tarihli Independent Reserve Cryptocurrency Index (IRCI) verilerine göre, Avustralyalıların yaklaşık %31’i bugüne kadar en az bir kez kripto para sahibi olmuş. Nüfusun %93’ü ise en az bir kripto para birimini duymuş durumda.
Kurumsal yatırımcıların ilgisi de son dönemde hızla artmış durumda. BlackRock, Grayscale ve VanEck gibi finans devleri, Avustralya’daki yatırım ürünlerine dijital varlıkları entegre etmeye başladı. Nitekim 20 Haziran 2024 tarihinde VanEck’in spot Bitcoin ETF’i olan VBTC, Avustralya Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem görmeye başladı. Bu gelişme, ülkede düzenlenmiş kripto ürünleri için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Ekosistemin derinliği, yalnızca yatırım ürünleriyle de sınırlı değil. Ülke genelinde faaliyet gösteren çok sayıda kripto para borsası ve ATM ağı, kullanıcı erişimini kolaylaştırıyor. Swyftx ve CoinSpot gibi yerel borsalar kullanıcı dostu arayüzleriyle dikkat çekerken, Coinbase ve WhiteBIT gibi global platformlar da Avustralya pazarında aktif olarak yer alıyor.
2025 itibarıyla Avustralya’daki kripto ATM sayısı 1.800’ü aşmış durumda. Sadece Sidney’de 631 ATM bulunurken Melbourne, Brisbane, Perth ve Adelaide gibi şehirlerde de yüzlerce cihaza erişim mümkün. Ancak bu hızlı yayılım beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Mali denetim kurumu AUSTRAC, kripto ATM’lerinin kara para aklama faaliyetleri için kullanılabileceği endişesiyle sektöre yönelik daha sıkı düzenlemeler getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Avustralya’da kripto vergilendirmesi nasıl işliyor?
Mevcut sistemde dijital varlıkların elden çıkarılması durumunda elde edilen kazançlar CGT’ye tabi tutuluyor. Kazanç, varlığın alış maliyetiyle satış değeri arasındaki fark üzerinden hesaplanıyor. Eğer varlık 12 aydan uzun süre elde tutulmuşsa %50 oranında vergi indirimi uygulanabiliyor.
Madencilik, staking ya da hizmet karşılığı kripto kazanımı gibi durumlarda ise elde edilen varlıklar doğrudan “gelir” kabul ediliyor ve gelir vergisi kapsamında değerlendiriliyor. Bu işlemler piyasa değeri üzerinden vergilendiriliyor.
ATO, her yıl temmuz başından haziran sonuna kadar süren mali yıl sonunda, 31 Ekim’e kadar beyanname verilmesini istiyor. Kullanıcıların tüm işlem geçmişlerini en az beş yıl boyunca kayıt altında tutması gerekiyor. Ayrıca ATO, yerel borsalarla yürüttüğü veri eşleştirme süreçleri sayesinde kullanıcıların işlem bilgilerini doğrudan kontrol edebiliyor.
2025’te neler değişti? Bitcoin artık ‘para’ mı sayılıyor?
Mayıs 2025’te görülen William Wheatley davası, Avustralya’nın kripto vergilendirme sisteminde önemli bir kırılma noktası olabilir. Eski bir Federal Polis memuru olan Wheatley’nin 81,6 adet Bitcoin çalmakla suçlandığı bu davada, hakim Bitcoin’in “Avustralya parası” olarak değerlendirilebileceğine hükmetti.
Bu karar, ATO’nun Bitcoin’i sermaye varlığı sayan yaklaşımıyla çelişiyor. Davanın savunma avukatı Adrian Cartland kararı şöyle yorumladı:
“Mahkeme, Bitcoin’in Avustralya parası olduğunu kabul etti. Yani bu durumda CGT kapsamına girmiyor ve alış-satış işlemleri vergiye tabi değil.”
Cartland tahminlerine göre, bu karar temyizden geçip kesinleşirse geriye dönük olarak 1 milyar Avustralya doları, yani yaklaşık 640 milyon Amerikan doları tutarında vergi iadesi gündeme gelebilir. Yalnızca bireysel kullanıcılar değil, finansal raporlama yapan kurumlar açısından da bu karar, önemli yapısal değişimlerin önünü açabilir.
Ancak şu an için Avustralya’da geçerli olan vergi politikası değişmiş değil. Süreç, temyiz mahkemesinin vereceği karara bağlı olarak şekillenecek.